Neoliberal saldırıların dünya çapında artmasıyla birlikte yeni direniş ve kolektif karşı koyma biçimleri de ortaya çıktı. Savaşların ve kemer sıkma politikalarının yarattığı umutsuzluk havasını dağıtan işgal ve müşterekleşme hareketleri ise gün geçtikçe çoğalıyor. Dolayısıyla bu yeni hareketlerle ortaya çıkan yeni mekân politikasının altyapısını oluşturacak tarihsel ve kavramsal dayanaklar üzerine düşünmek